C vitamininin bulunuşu diğer vitamin türlerinin bulunuşuyla yakın tarihlere denk gelmektedir. Diğer vitaminlerin bulunması gibi c vitamininin bulunması da deneysel gözlemlerin başlamasıyla beraber gerçekleşmiştir. İskorbüt hastalığının keşfedilmesi ve bu hastalığa çare arama girişimleri neticesinde c vitamini bulunmuştur.
Norveçli olan Holst ve Fröhlich, iskorbüt hastalığına yakalanan Norveçli denizcileri inceleyerek, kobaylar üzerinde, taze sebzelerden bütünüyle yoksun bir beslenmenin, suda eriyen iskorbüt önleyici bir maddenin yokluğu nedeniyle iskorbüt hastalığına yol açtığını ortaya koydular. Bu iki ismin peşinden ise Kunk da bu maddeyi vitaminler grubuna almakta duraksamadı.
Bu arada başka yollardan, yapay beslenme rejimlerinin organizma üzerindeki etkilerinin incelenmesine devam edilmekteydi. Çok geçmeden bira mayası ve yağlar yoluyla A ve B vitaminleri verilen fare ve güvercinlerin iyileştiği, oysa aynı beslenme koşulları uygulanan kobayda iskorbüt hastalığının karakteristik kanamalı yaralarının ortaya çıktığı fark edildi. Deneyin başında kobay hiçbir iştahsızlık belirtisi göstermeksizin, normal biçimde besleniyor, gelişmesi bir süre devam ediyordu, incelenen hayvanın canlılığı ve tüylerin parlaklığı havuç ve lahanadan oluşan bir beslenme şekli uygulanan kobayın canlılığından farksız oluyordu. ancak onuncu güne doğru, kobayda anormal hareketler başlıyor, kafesinde dönüyor, tutulduğu zaman kesik çığlıklar atıyordu. Bu tepki sonraki günlerde daha da artıyor, arka ayaklarının şişen eklemlerinin çok acı verdiği belli oluyordu. Sonra hayvan top gibi kıvrılıyor, tüyleri diken diken oluyor, kilosu ise hızla azalıyor, çok geçmeden kanlı ishale dönüşen bir ishal başlıyor, diş etlerinde kan toplanıyor, dişlerin kökü meydana çıkıyor, bazen de dişler dökülüyordu. Hayvan kendini bir köşeye atıyor, görünüşü acıklı bir hal alıyor, zayıflığı son keryere varıyordu. Otuzuncu güne doğru ise genellikle ölüyordu. Yapılan otopside, özellikle arka ayakların eklemlerinde çok sayıda kanamaya rastlanıyordu.
Bu rahatsızlıkları iyileştirmek için kobaya birkaç gram limon veya portakal suyu verilmesi yeterli oluyordu. Demek ki portakal suyunda suda eriyen (hidrosolübl), iskorbüt önleyici bir madde bulunmaktaydı. Bu madde adını Drummond 'un bırakmış olduğu C vitaminiydi.
Fare ve güvercinin, beslenmelerinde bu vitaminin eksikliğinden etkilenmelerinin nedeni, organizmalarının kendiliğinden C vitamini bileşimi yapabilmesidir. Kobay, maymun ve insan olduğunda, bu yetenek onlarda olmadığı için hastalık başlıyordu. Bu yüzden, C vitamini eksikliğinden büyük zarar görürler. Doğanın bilinen bu gariplikleri biyolojik bir deneyin yalnızca bir hayvan üstünde yapılmaması gerektiğini ortaya koyar. Kobay üstünde deneyler olmasaydı, C vitamini nasıl ve kim bilir ne zaman bulunurdu.
C Vitamini Nasıl Bulundu? hakkında daha fazla bilgi için Google 'da Arama yapabilirsiniz.
Norveçli olan Holst ve Fröhlich, iskorbüt hastalığına yakalanan Norveçli denizcileri inceleyerek, kobaylar üzerinde, taze sebzelerden bütünüyle yoksun bir beslenmenin, suda eriyen iskorbüt önleyici bir maddenin yokluğu nedeniyle iskorbüt hastalığına yol açtığını ortaya koydular. Bu iki ismin peşinden ise Kunk da bu maddeyi vitaminler grubuna almakta duraksamadı.
Bu arada başka yollardan, yapay beslenme rejimlerinin organizma üzerindeki etkilerinin incelenmesine devam edilmekteydi. Çok geçmeden bira mayası ve yağlar yoluyla A ve B vitaminleri verilen fare ve güvercinlerin iyileştiği, oysa aynı beslenme koşulları uygulanan kobayda iskorbüt hastalığının karakteristik kanamalı yaralarının ortaya çıktığı fark edildi. Deneyin başında kobay hiçbir iştahsızlık belirtisi göstermeksizin, normal biçimde besleniyor, gelişmesi bir süre devam ediyordu, incelenen hayvanın canlılığı ve tüylerin parlaklığı havuç ve lahanadan oluşan bir beslenme şekli uygulanan kobayın canlılığından farksız oluyordu. ancak onuncu güne doğru, kobayda anormal hareketler başlıyor, kafesinde dönüyor, tutulduğu zaman kesik çığlıklar atıyordu. Bu tepki sonraki günlerde daha da artıyor, arka ayaklarının şişen eklemlerinin çok acı verdiği belli oluyordu. Sonra hayvan top gibi kıvrılıyor, tüyleri diken diken oluyor, kilosu ise hızla azalıyor, çok geçmeden kanlı ishale dönüşen bir ishal başlıyor, diş etlerinde kan toplanıyor, dişlerin kökü meydana çıkıyor, bazen de dişler dökülüyordu. Hayvan kendini bir köşeye atıyor, görünüşü acıklı bir hal alıyor, zayıflığı son keryere varıyordu. Otuzuncu güne doğru ise genellikle ölüyordu. Yapılan otopside, özellikle arka ayakların eklemlerinde çok sayıda kanamaya rastlanıyordu.
Bu rahatsızlıkları iyileştirmek için kobaya birkaç gram limon veya portakal suyu verilmesi yeterli oluyordu. Demek ki portakal suyunda suda eriyen (hidrosolübl), iskorbüt önleyici bir madde bulunmaktaydı. Bu madde adını Drummond 'un bırakmış olduğu C vitaminiydi.
Fare ve güvercinin, beslenmelerinde bu vitaminin eksikliğinden etkilenmelerinin nedeni, organizmalarının kendiliğinden C vitamini bileşimi yapabilmesidir. Kobay, maymun ve insan olduğunda, bu yetenek onlarda olmadığı için hastalık başlıyordu. Bu yüzden, C vitamini eksikliğinden büyük zarar görürler. Doğanın bilinen bu gariplikleri biyolojik bir deneyin yalnızca bir hayvan üstünde yapılmaması gerektiğini ortaya koyar. Kobay üstünde deneyler olmasaydı, C vitamini nasıl ve kim bilir ne zaman bulunurdu.
8 yorum
Çoğu şeyi sorgulayan biri olarak vitaminlerin nasıl bulunduğu sorusu hiç aklıma gelmemişti. Sayenizde öğrendim. Çok güzel bir siteniz var bu tip konuların devamını da bekliyorum.
C vitamini insan hayatının en önemli vitamin grubudur. C vitaminini özellikle trunçgiller ailesinden alırız. Dikkat edilmesi gereken bir vitamin grubudur.
Her zaman böyle şeyleri merak etmişimdir. Araştırdıkça kendimi daha mutlu hissediyorum. Neden bilmiyorum ama öyle işte :)
Holst ve Fröhlich bilim adamlarını gerçekten tebrik ediyorum valla ne zaman ve ya nasıl buldukları merak konusuydu benim için konuda gerçekten açıklayıcı olmuş bu tarz bilgileri okumalı insanlar daha meraklı olmalı diye düşünüyorum Allah 'ın yarattığı her meyve ve sebzede gerçekten hala bilinmeyen özellikler olduğunu düşünen biri olarak bu tarz buluş ve bilgilere ülkemizde de yer verilmeli gündemde daha sıkıcı konular var onların yerine her site sizin gibi bu tarz gerçek bir genel kültür konusu olan bilgileri yayımlamalı sitenizi en içten dileklerimle desteklediğimi belirtmek isterim bu tarz bilgilere insanlarımızı okumaya teşvik etmeliyiz. Bilginiz olsun konunuzu kaynak göstererek bir çok sosyal ağlarda paylaşacağım.
Bence c vitamininin nasıl bulunduğundan çok ne işe yaradığına odaklanmalıyız. Yani hakikaten hastalığa çözüm oluyor. Özellikle mandalina ve portakal kış aylarınca bol bol yiyin, bu yorumu yazarken bile hafiften nezleyim bir portakal fena olmazdı şimdi..
Abi ben vitaminlerin yararını geçtim de şu adamların kafa yapısını çok merak ediyorum.Nasıl beceriyorlar bu tarz şeyleri bulmayı.Hadi bir ülkeyi keşfetmeyi anlarımda,vitaminin keşfi nasıl birşeydir.
Hayatımızdaki en önemli vitaminlerden birisi. Hemen hemen neredeyse bütün hastalıklarda C vitaminin önemi çok büyük. Ama vitamin takvisenin doğal olarak yapmamız çok önemli.
Selman : Bence Cok değerli bir vitamin olan C Vitamini tarihcesinide öğrenmek ve ne kadar kıymetli olduğunu anlamam için güzel bir makale oldu teşekkürler.