24 Ocak 2016 Pazar

D Vitamininin Keşfi

D vitaminin keşfedilmesi diğer vitaminlerin keşfi gibi vitamin eksikliği ile bazı hastalıkların ortaya çıkmasının keşfedilmesi ile beraber gerçekleşmiştir.

19. yüzyılın başlarında balık yağı vermekle veya hastayı güneşte bırakmakla iyileştirilmesine rağmen raşitizm hastalığının nedeni henüz bulunamamıştı. 1917 yılında Mellanby, iskorbüt ve beriberi hastalıklarının nedenlerinin ortaya konmasından cesaret alarak bu yolda araştırmalara başladı.
Deneylerinde raşitiklere uygulanan bir beslenme şekli uyguladığı bir grup köpek kullandı. Morina balığı yağının bilindiği gibi iyileştirici bir etkisi varsa bile, tereyağı gibi öteki yağlı maddelerin aynı kesinlikle sonuçlar vermediğini gördü. Aradığı iyileştirici etmenin belki de zaten bilinmekte olan A vitamini olduğunu düşündü, ancak yanılıyordu.

D vitamini nasıl keşfedildi? D vitaminin bulunması, kim keşfetti? D vitamini  hakkında araştırma ve bilgi


Elmer McCollum, Sherman, Hopkins gibi başka araştırmacılar da, fosfor bakımından zayıf, ancak A vitamini bakımından zengin olan ve bir kalsiyum fazlalığı kapsayan (veya tersi) bir beslenme rejiminin, fare yavrularında kemik bozukluklarına ve raşitizm hastalığına sebep olduğunu başlattılar. Uzun deneyler sonunda, bu hayvanlara dokunulduğunda bedenlerinde bir yumuşaklık hissediliyor, kuyrukları kendi çevresinde toplanıyor, eklemleri şişiyordu. Bu gelişmeler sürekli bir hale dönüşmekle birlikte hayvan cılız görünüyordu: tüyleri donuk renkli ve diken dikendi. Mineral dengesizlik balık yağı ile yapılan klasik tedaviyle kayboluyordu. Böylece raşitizm ve benzeri hastalıkları önleyici bir vitaminin varlığı düşüncesi doğdu. A vitaminine oranla sıcağa ve oksitlenmeye karşı dayanıklılığının farklı olması, A vitamininden ayırt edilmesini sağladı. Yeni keşfedilen bu vitamine, yağda eriyen (liposolübl) D vitamini adı verildi.

O yıllarda teknolojinin ve bilimin yeterli düzeyde gelişmemiş olması nedeniyle genelde çalışmalar kobaylar üzerindeki deneylerden elde edilen gözlemler ile devam ediyordu. Günümüzde belirli aralıklarla yapılan radyografi incelemeleri, raşitizm ve benzeri D vitamini eksikliğinden kaynaklanan hastalıkların teşhisini ve gelişimini izlemeyi sağlamaktadır. Radyografide şu belirtiler görülür:
Kuyruktaki kemik aralarının anormal öçlüde açıklığı, omurganın bükülmesi, iskelette kalsiyum kalmaması, kıkırdakımsı dokunun kemik dokusunun büyük kısmını kaplaması, ayrıca kemik dokusunun kimyasal bileşiminde de değişiklikler görülür, kapsadığı kalsiyum ve fosfor miktarı da normalin çok altına düşer.

D Vitamininin Keşfi hakkında daha fazla bilgi için Google 'da Arama yapabilirsiniz.

5 yorum

avatar

D vitamini özellikle güneşli havadan yoksun kuzey ülkelerinde eksikliği çok görülen bir durum. Bizim ülkemizdede özellikle kapalı ortamlarda uzun saatler çalışan insanlarda çok sık görülebiliyor ve etkileride can sıkıcı. Güzel bir bilgilendirme yazısı olmuş tarihsel boyutu hakkında.

avatar

Birçok hastalıkta olduğu gibi d vitaminin bulunmasında en büyük etken hastalıklar olmuştur. Özellikle soğuk bölgelerde d vitamini hastalıkları görülmektedir.

avatar

Elmer McCollum'un bu tür çalışmalara olan başarısı gerçekten takdire şahan. Ayrıca D vitamini çok dikkat edilmesi gereken bir bileşen. Yiyeceklerden olduğu kadar güneş ışınlarındanda faydalanmak gerekiyor.

avatar

D vitami ile ilgili yeterince aydınlatıcı ve farklı bir yazı olmuş. Her zamanki gibi sıradışı sorularımıza cevap verir nitelikte bir yazı. Teşekkürler bizi aydınlattığınız için:)

avatar

Her zaman merak etmişimdir. Nedir bu vitaminler? ne zaman bulundular? bulunma amaçları neydi? Sizin yazınız sayesinde aradığım cevapları buldum, teşekkürlerr :D

Back To Top