Bütün bloglara yazılar yazdım burayı es geçtim. Neden es geçtiğim hakkında bir fikrim yok. Fakat es geçmemem gerekiyordu bunu biliyorum. Buranın başı kel midir ki ben burayı es geçiyorum ? Nasıl bir yapıda isem artık bilmedim işte. Şimdi giriş kısmımızın son cümlelerini yazmaktayım. Bu cümlelerin sonunda ikinci kısıma giriş yapacağım. On numara şarkılar dinlemekteyim. Ne dinlediğim bende saklı kalırsa bir sıkıntı olmaz herhalde. Sıkıntı olacaksa bile bende saklı kalacaktır bundan emin olabilirsiniz.
Evet yukarıda yazdıklarımız ile birlikte ilk kısmı bitirmiş bulunuyoruz. Düşünceler değişiyor mu her an ? Oyunu akıllı oynama mecburiyeti var mıdır ? Bu arada ölüm vardır her yerde ve her saniyede. Ekmek için koşturup duran insanların çoğunu severim, emek verebilmek ve işin hakkını vererek çalışabilmek her kişiliğe nasip olmuyor işte. Okuduğum sayfalarda kapalı cümlelerin yoğunluğu oldukça fazlaydı. Anlamadıkları ara sında neler vardır acaba ? Konudan konuya atladığımın farkındayım. Bilerek konudan konuya atlamaktayım. Nedeni ise dinlediğim parçalardır. Her lirikte farklı bir cümle üretiyorum. Çünkü şuan kalabalık bir ortamdayım ve şu ortamda yazabilmek oldukça zordur. Tabi sizin gibiler zorluğun ne demek olduğunu zor anlar. Beni duyabilenler çok şanssız kişiler. Ne diye benim yazdıklarımı duyuyorsunuz ki ? Anlamadım gitti. Neyse anlamama da gerek yok bence. Melodiler arasında dolanmaya devam ediyorum. Devam şeklim her geçen saniye farklılaşıyor.
Yürü be arkadaş nasıl bir ilham veriyor bu müzikler böyle :) Durmadan kaç küsür kelime yazdım. Bu arada Kadıköy'ü özledim bunu bilesiniz. Yalancı olabilirim belki ama bu sadece sanalda geçerlidir. Reelde pek sevmem yalan olaylarını. Yanlış anlaşılmalar olabilir ara sıra bunu doğal karşılarım. Dünyanın dikey olduğu hakkında neler bilmeliyim ? Bence bilmeme gerek yok çünkü normal bir durum değil bu. Yedi Şubat iki bin on üç tarihinde melodiler yardımıyla yazdığım bu makalede birçok şey yok. Fakat bunun da bir önemi yok. Kahretsin yine kelime oyunu olaylarına girdim. Ne zaman kurtulacağım bundan acaba ? Şimdilik sonlandırıyorum. Çünkü az daha devam edersem bende hasarlara yol açabilir.
Niye Buranın Başı Kel Midir ? hakkında daha fazla bilgi için Google 'da Arama yapabilirsiniz.
Evet yukarıda yazdıklarımız ile birlikte ilk kısmı bitirmiş bulunuyoruz. Düşünceler değişiyor mu her an ? Oyunu akıllı oynama mecburiyeti var mıdır ? Bu arada ölüm vardır her yerde ve her saniyede. Ekmek için koşturup duran insanların çoğunu severim, emek verebilmek ve işin hakkını vererek çalışabilmek her kişiliğe nasip olmuyor işte. Okuduğum sayfalarda kapalı cümlelerin yoğunluğu oldukça fazlaydı. Anlamadıkları ara sında neler vardır acaba ? Konudan konuya atladığımın farkındayım. Bilerek konudan konuya atlamaktayım. Nedeni ise dinlediğim parçalardır. Her lirikte farklı bir cümle üretiyorum. Çünkü şuan kalabalık bir ortamdayım ve şu ortamda yazabilmek oldukça zordur. Tabi sizin gibiler zorluğun ne demek olduğunu zor anlar. Beni duyabilenler çok şanssız kişiler. Ne diye benim yazdıklarımı duyuyorsunuz ki ? Anlamadım gitti. Neyse anlamama da gerek yok bence. Melodiler arasında dolanmaya devam ediyorum. Devam şeklim her geçen saniye farklılaşıyor.
 |
| Niye buranın başı kel midir ? |
Yürü be arkadaş nasıl bir ilham veriyor bu müzikler böyle :) Durmadan kaç küsür kelime yazdım. Bu arada Kadıköy'ü özledim bunu bilesiniz. Yalancı olabilirim belki ama bu sadece sanalda geçerlidir. Reelde pek sevmem yalan olaylarını. Yanlış anlaşılmalar olabilir ara sıra bunu doğal karşılarım. Dünyanın dikey olduğu hakkında neler bilmeliyim ? Bence bilmeme gerek yok çünkü normal bir durum değil bu. Yedi Şubat iki bin on üç tarihinde melodiler yardımıyla yazdığım bu makalede birçok şey yok. Fakat bunun da bir önemi yok. Kahretsin yine kelime oyunu olaylarına girdim. Ne zaman kurtulacağım bundan acaba ? Şimdilik sonlandırıyorum. Çünkü az daha devam edersem bende hasarlara yol açabilir.
