Bu, ince köklerimin toprağa sokulma öyküsüdür. Toprak köklerimin uzamasına ne kadar izin verir bilmiyorum. Sadece dua edebilirim ve kendimi eğitebilirim. Tarihi yazgının üzerimize yapıştırdığı; yalnız kalma, terk edilme, reddedilme korkularından arınmak ve kendimle buluşmak üzere çıktığım bir yolculuk bu.
Artık gitmeyeceğim.
Bu ıslak ve bereketli toprakta kökleneceğim.
Kendimi burada büyüteceğim.
İçimdeki gitmeyi durduruyorum. Biliyorum, bu kolay olmayacak. Kendini renk değiştiren topraklar üzerinde büyüten ve hayal eden birinin, artık kendisi için yerleşikliğe geçme vaktinin geldiğini bilmesi. Bu sezdiğim bir durum değil. Apaçık biliyorum.
Yaşamım, büyüttüğüm kendim, ışıklı ve sayısız yenilgi hikâyeleriyle dolu kişisel tarihimin evrildiği yer burası.
Üstelik toprağın bu toy insanı reddetme, silkeleyip atma olasılığı var. Bu olasılık, bunca zaman bir yere yerleşememiş olmamı çok acımasız bir şekilde açıklıyor.
Şimdi korkmuyorum.
Toprak, çiğliklerimi kabullenmeyebilir. Defalarca aynı hatayı tekrar edecek olmamı bağışlamayabilir. Kendi yolumu reddedişimde bana eşlik edebilir. Kendimi suçladığımda, acımasızca eleştirdiğimde benimle bir olup bedenimi hırpalayabilir.
İlk başta kendimi büyütmek için verdiğim ılık suyu tatlı tatlı içine çekerken, bir süre sonra doyabilir ve “İstemiyorum seni.” diyebilir. Korkmuyorum. Kendime durmadan korkmamayı hatırlatacağım.
Özümdeki eksiklikleri tamamlamak için, kendimi eğitmek için, çoktandır üzerine kötü alışkanlıkların gölgesinin düştüğü büyük ışıktan ilham alacağım. O gölgeyi temrinlerle kendimden uzaklaştıracağım.
Dualarımı işiten, kendime büküldüğümde ağrımı benden daha iyi bilen bana yardım edecek. Yeryüzünde, yoluma bıraktığı bin bir işaretle bana yol gösterecek.
İsmiyle işaret edecek.
Bunun için bazen aracı kullanmayacak bazen de başka insanlarla veya o bir tek insanla yapacak. Yapıyor. Defalarca yaptı.
Eğer bir gün, köklenmeye niyetlendiğim bu toprak, beni reddederse; biliyor olacağım ki, bu ışıklı evde, evrende, dua etmek için sayısız yer var. Toprağım için dua edeceğim.
Şimdi bu an içerisinde, korkularımın içimden alındığı bu an içerisinde, zaman sonsuzlaşıyor. Onun ölçülmeye yahut hesap edilmeye ihtiyacı yok. İşte bu çoğalan an içerisinde, ismiyle işaret ettiğine odaklanıp köklerimi büyütüyorum.
Ömrümü bu çoğalan anın derinliklerine bakarak tamamlayacağım. Burada; evreni, öykümü, bana dokunanın öyküsünü izleyerek. Eğiterek, evrilerek. Buraya yerleşiyorum.
Yazmazsam Ölecektim Derdi Şair hakkında daha fazla bilgi için Google 'da Arama yapabilirsiniz.
Artık gitmeyeceğim.
Bu ıslak ve bereketli toprakta kökleneceğim.
Kendimi burada büyüteceğim.
İçimdeki gitmeyi durduruyorum. Biliyorum, bu kolay olmayacak. Kendini renk değiştiren topraklar üzerinde büyüten ve hayal eden birinin, artık kendisi için yerleşikliğe geçme vaktinin geldiğini bilmesi. Bu sezdiğim bir durum değil. Apaçık biliyorum.
Yaşamım, büyüttüğüm kendim, ışıklı ve sayısız yenilgi hikâyeleriyle dolu kişisel tarihimin evrildiği yer burası.
Üstelik toprağın bu toy insanı reddetme, silkeleyip atma olasılığı var. Bu olasılık, bunca zaman bir yere yerleşememiş olmamı çok acımasız bir şekilde açıklıyor.
Şimdi korkmuyorum.
Toprak, çiğliklerimi kabullenmeyebilir. Defalarca aynı hatayı tekrar edecek olmamı bağışlamayabilir. Kendi yolumu reddedişimde bana eşlik edebilir. Kendimi suçladığımda, acımasızca eleştirdiğimde benimle bir olup bedenimi hırpalayabilir.
İlk başta kendimi büyütmek için verdiğim ılık suyu tatlı tatlı içine çekerken, bir süre sonra doyabilir ve “İstemiyorum seni.” diyebilir. Korkmuyorum. Kendime durmadan korkmamayı hatırlatacağım.
Özümdeki eksiklikleri tamamlamak için, kendimi eğitmek için, çoktandır üzerine kötü alışkanlıkların gölgesinin düştüğü büyük ışıktan ilham alacağım. O gölgeyi temrinlerle kendimden uzaklaştıracağım.
Dualarımı işiten, kendime büküldüğümde ağrımı benden daha iyi bilen bana yardım edecek. Yeryüzünde, yoluma bıraktığı bin bir işaretle bana yol gösterecek.
İsmiyle işaret edecek.
Bunun için bazen aracı kullanmayacak bazen de başka insanlarla veya o bir tek insanla yapacak. Yapıyor. Defalarca yaptı.
Eğer bir gün, köklenmeye niyetlendiğim bu toprak, beni reddederse; biliyor olacağım ki, bu ışıklı evde, evrende, dua etmek için sayısız yer var. Toprağım için dua edeceğim.
Şimdi bu an içerisinde, korkularımın içimden alındığı bu an içerisinde, zaman sonsuzlaşıyor. Onun ölçülmeye yahut hesap edilmeye ihtiyacı yok. İşte bu çoğalan an içerisinde, ismiyle işaret ettiğine odaklanıp köklerimi büyütüyorum.
Ömrümü bu çoğalan anın derinliklerine bakarak tamamlayacağım. Burada; evreni, öykümü, bana dokunanın öyküsünü izleyerek. Eğiterek, evrilerek. Buraya yerleşiyorum.